Elmacık Dolgu

Yüzün farklı bölgelerinin birbiriyle ilişkisi, güzellik anlayışında önemli bir rol oynar ve bu ilişkide “altın oran” kavramı dikkate alınır. Bu nedenle, yüzün ideal oranlarına ulaşmak için belirli bölgelerin önemi vardır. Bu bölgelerden biri de elmacık bölgesidir ve “altın oran”ın yakalanmasında kilit bir rol oynar. Elmacık bölgesinin ideal hacmi, yüzün daha keskin bir çene hattına ve “V” şeklinde bir görünüme sahip olmasına katkı sağlar. Ancak zamanla, yüz ters üçgen görünümden düz üçgen görünümüne döner. Bu durum bazı insanlar için doğuştan gelen bir özellik olabilir. Ayrıca yaşla birlikte derinin elastikiyetinin azalması, yağ pedlerinin kaybı ve yerçekimi etkisi, elmacık ve orta yüz bölgesinde hacim kaybına neden olur. Dolgu uygulamaları, bu kayıpları telafi etmek için kullanılır.

Elmacık Kemiği Dolgusu ile Gençlik ve Belirginlik

Elmacık kemiği belirgin olduğunda, bir kişi daha canlı ve dinç bir görünüme sahip gibi görünür. Çünkü elmacık ve orta yüz bölgesi, yüzün “çatısı” gibidir. Bu bölgelerde hacim eksikliği olan kişilerde göz altı bölgesi ve burun kenarı çizgileri (nasolabial çizgiler) daha belirgin hale gelir. Günümüzde bu bölgelerdeki hacim kaybını gidermek için en yaygın kullanılan yöntemlerden biri dolgu uygulamalarıdır. Bu yöntemin hızlı uygulanışı, hızlı sonuçları ve kısa iyileşme süresi gibi avantajları bulunur.

Elmacık Kemiği Belirginleştirme İşlemi

Elmacık kemiğinin belirginleştirilmesi için genellikle dolgu uygulamaları veya kişinin kendi yağının enjekte edilmesi gibi yöntemlere başvurulur. Dolgu uygulamalarının sonuçları, uygulanan dolgunun türüne bağlı olarak genellikle 1 ila 3 yıl arasında kalıcıdır. Ayrıca, bu süreler dolgu uygulamalarının tekrarlanmasıyla uzatılabilir. Yağ enjeksiyonu uygulamalarında, uygulanan yağın hacminin yaklaşık %30’u kalıcı olmaktadır. Elmacık bölgesinin ideal hacmine sahip olan kişiler, çekici yüz hatlarına sahiptirler. Elmacık bölgesi, göz altı, burun kenarı ve çene hattı gibi diğer bölgeleri destekleyen bir anahtar rol oynar.

Orta yüz ve elmacık bölgesindeki hacim kaybı olan kişilerde, göz altı ve burun kenarı çizgileri gibi bölgelerde müdahale etmeden önce, bu bölgelerdeki ihtiyaçları gidermek önemlidir. Bu, yüzün daha genç, belirgin ve orantılı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.